Aşıların Omicron variantına karşı etkililiğine ilişkin neler biliyoruz ? Uygulamaya açılan aşıları olmalı mıyız ?
Bu yazı öncelikle hekimlere yönelik olarak hazırlanmıştır ve bazı teknik terimler içermektedir;
ancak aşı etkinliğine ilişkin veriler ve aşılanma önerileri tüm toplumu ilgilendirmektedir.
Omicron variantının çok farklı genetik yapısı ve farklı davranış özellikleri nedeniyle, pandeminin
önceki dönemlerinde elde edilen veriler (aşı etkinliği, koruyuculuk, bulaşıcılık süresi vb) büyük
oranda geçersiz kalmıştır. Bu nedenle, yazıdaki veriler yalnızca Omicron döneminde yapılan
çalışmalardan elde edilmiştir.
Vatandaşlarımızın büyük bölümü başlangıçta iki doz inaktive aşı (Sinovac firmasının ürettiği
Coronavac) olmuştur. Bu aşı pandeminin ilk döneminde etkili olmuştur. Ancak, yapılan sınırlı
çalışmalarda bu aşının Omicron variantına karşı etkili olmadığı gösterilmiştir (Lu L et al. Clin
Infect Dis 2021, Niyomnaitham S et al. J Infect 2022). Maalesef, Sağlık Bakanlığı’ nın gerçek
yaşamda inaktive aşının etkililiğine ilişkin hiçbir değerlendirme yapmaması, yayınlamaması
büyük bir eksikliktir ve bu tür önerilerin çok sınırlı verilerden çıkarımlarla yapılmasına neden
olmaktadır. Var olan veriler ışığında, günümüzde Omicron’ un egemen etken olduğu dikkate
alındığında, başlangıçta olunan inaktive aşıların koruyuculuk açısından hesaba katılıp
katılmayacağı ya da nasıl hesaba katılacağı bilinmemektedir. Bu bağlamda, iki doz Sinovac+3 doz
mRNA aşısı uygulanan bireylerle, yalnızca üç doz mRNA aşısı yapılan bireylerdeki
enfeksiyon/hastalık risklerinin karşılaştırmalı analizinin yapılması çok yararlı olacaktır, ancak
böyle bir veri bulunmamaktadır. Omicron döneminde, iki doz Sinovac sonrası üçüncü doz olarak
mRNA aşısı uygulanması, üç doz Sinovac aşısı uygulanmasına göre çok daha etkili bir bağışıklık
sağlamaktadır (Cheng SMS et al. Nature Med 2022, Cheng SMS et al. Euro Surveill 2022,
Clemens SAC et al. Lancet 2022). Bu nedenle, ilk iki doz için Sinovac/Coronavac uygulanan
bireylerde, hatırlatma dozlarının mRNA aşısı ile sürdürülmesi önerilmektedir.
İki doz mRNA aşısından sonra hatırlatma dozu (üçüncü doz) uygulaması gereklidir ve ikinci dozu
izleyen 4. aydan itibaren önerilmektedir.
Bakımevi sakinlerinde Omicron döneminde yapılan bir çalışmada, üçüncü (hatırlatma) mRNA aşı
dozu yapılmasının enfeksiyon riskini önleme etkinliği, yalnızca iki doz mRNA aşılaması
tamamlanan bireylere göre %46.9’ dur (Prasad N et al. MMWR 2022). Üçüncü doz aşı etkinliği,
hiç aşılanmamış bireylere göre %80-90 düzeyindedir (Ferdinands JM et al. MMWR 2022).
Benzer şekilde, bir başka çalışmada Omicron döneminde, üç doz mRNA aşısı olanlarda
semptomatik enfeksiyon riski, iki doz olanlara göre %67 daha düşük bulunmuş, enfeksiyon
gelişenlerde virüs yükü de daha düşük bulunmuştur (Accorsi EK et al. JAMA 2022).
Yine Omicron döneminde, çocuk ve ergenlerde ilk iki doz mRNA aşı etkinliği ikinci ayda belirgin
azalmaktadır (ikinci ayda semptomatik enfeksiyon önleme etkinliği %17-29, ağır enfeksiyonu
önleme etkinliği %46), 150. günde etkinlik kalmamaktadır. Üçüncü doz yapıldığında, etkinlik
üçüncü dozdan 6.5 hafta (1.5 ay) sonra %71 bulunmuştur (Fleming-Dutra KE et al. JAMA 2022).
İki doz aşının ergenlerde hastaneye yatış gerektiren ağır hastalığa karşı etkinliği görece daha
iyidir (ikinci aşıyı izleyen 23-44. haftalarda %38, yoğun bakım gerektiren hastalığa karşı %79).
Henüz çocuk ve ergenlerde üçüncü dozun ağır hastalığa karşı uzun vadeli etkinliğine ilişkin
yeterli veri yoktur.
Üçüncü doz aşıların risk gruplarında enfeksiyon gelişmesine ve ağır enfeksiyona karşı
koruyuculuğu Omicron döneminde 2-5 ay içinde zayıflamaktadır. Bu nedenle dördüncü dozun
uygulanması gündeme gelmiştir. Dördüncü doz (ikinci hatırlatma dozu) mRNA aşısı uygulaması,
ABD verilerine göre, 50 yaş üstü bireylerde ölüm riskini hiç aşılanmayanlara göre 42 kat, üçüncü
doz uygulanmış olanlara göre 4 kat azaltmaktadır. Aynı yaş grubunda enfeksiyon riskini hiç
aşılanmayanlara göre %73, üçüncü doz uygulanmış olanlara göre %18 azaltmaktadır
(https://covid.cdc.gov/covid-data-tracker/#rates-by-vaccine-status). İsrail verilerine göre, 60
yaş üstü bireylerde üçüncü dozdan en az 4 ay sonra dördüncü doz uygulanması, ağır (hastaneye
yatış gerektiren) hastalık riskini, üç doz uygulanmasına göre %64, ölüm riskini %78
azaltmaktadır (Arbel R et al. Nature Med 2022). Bu bulgularla, özellikle 60 yaş üstü bireylerin
üçüncü dozdan en az 4 ay sonra dördüncü doz aşılarını olmaları önerilmektedir. 60 yaşından
genç ama tam kontrol altında olmayan kronik hastalığı olan ve bağışıklığı zayıf bireylerin de, ağır
enfeksiyon ve ölüm riskinin yüksek olması nedeniyle, dördüncü doz olmaları gereklidir. Ayrıca,
yapılan immünojenisite (antikor yanıtı) çalışmalarında, genç ve bağışıklık durumu iyi olan
bireylerde üçüncü dozdan sonra yüksek nötralizan antikor düzeyleri elde edildiği, dördüncü
dozdan sonra antikor düzeylerinde sınırlı bir ek artış olduğu (olası bir tavan etkisinden – ceiling
effect - söz edilmektedir); buna karşılık bağışıklığı daha güçsüz olan yaşlı, kontrolsüz kronik
hastalığı olan ya da bağışıklık sorunu olan bireylerde üçüncü dozdan sonra görece zayıf,
dördüncü dozdan sonra daha yüksek bir ek antikor artışı elde edildiği gözlenmiştir (Munro APS
et al. Lancet Infect Dis 2022). Bu nedenlerle, tanımlanan risk gruplarının dördüncü dozu olmaları
kesinlikle gerekli iken, görece genç, kronik hastalığı olmayan, bağışıklığı etkileyen bir durumu
olmayan bireyler için üç doz muhtemelen yeterli olacaktır. Benzer şekilde, üçüncü dozdan
sonra, özellikle son iki ay içinde (Omicron BA4 ve BA5 altvariantları dönemi)
(https://covariants.org/per-country) COVID-19 geçirenlerde dördüncü dozun etkisinin sınırlı
olması beklenmektedir (Loubet P, Launay O. Lancet Infect Dis 2022).